Gør som tusindvis af andre bogelskere
Tilmeld dig nyhedsbrevet og få gode tilbud og inspiration til din næste læsning.
Ved tilmelding accepterer du vores persondatapolitik.Du kan altid afmelde dig igen.
Farewell Sochi is an emotional and captivating book that tells the story of one family's journey from the Black Sea to a new homeland. Set against the backdrop of historical events and wars, the book explores themes of loss, resilience, and the strength of the human spirit. The story begins with the Circassians, a Muslim people fighting alongside the Ottoman armies in the Ottoman-Russian War. When the Ottoman Empire withdraws from the Caucasus front, the Circassians are left vulnerable to Russian forces who ultimately decide to expel them from their homeland. The reader follows Ibrahim and his family as they board a freighter bound for an unknown country. As the ship makes its way across the open sea, the passengers face harsh weather conditions and uncertainty about their future. In the midst of their journey, Ibrahim receives an unexpected proposal for his daughter, Cemile, from an Arab prince seeking a Turkish bride. With a mix of hope and concern, the family considers this opportunity for Cemile. The story then shifts to their new homeland, Thessaloniki, where the family settles and rebuilds their lives. They face both joys and challenges, and as time passes, the family experiences loss, survival, and moments of happiness. From Thessaloniki to Istanbul to Beslambey, the readers witness the resilience and determination of this family as they navigate a changing world. Throughout the book, the author beautifully intertwines historical details with the personal journey of the characters. The reader will be captivated by the vivid descriptions of the landscapes, the emotional moments shared by the family, and the sense of hope that permeates the narrative. Farewell Sochi is a poignant and heartfelt story that explores the universal themes of family, identity, and the longing for a place to call home. It is a testament to the strength of the human spirit and the power of resilience in the face of adversity. Readers will be moved by this truly unforgettable tale.
Insan yasami dalgali seyir izler. Dogumundan vefatina kadar süren dalgali yasamin cok buyuk kisminda buyuk icsel mucadeleye girer. Tahsil hayati, is sahibi olmasi, evlenip, coluk cocuga kavusmasi sonra onlarin istikbali derken bir bakmis ki, yaslanmis. Yasliliginda karsilastigi bedensel meseleleri, bir takım surekli ilaclara mahkum olması dalgalanmanin devam ettiginin isaretidir. Ister zengin, ister fakir olsun bu dalgalanma kacinilmazdir. Yasamak dalgalanan hayatta bogulmamaktir.
Aile icinde, yakinlarimiz, komsu ve arkadaslarimizdan izahi zor, anlasilamaz gizemli anlatimlari duymusuzdur. Hatta bazi olaylar veya ruyalar da basimizdan gecmistir. Bunlarin ne anlama geldigine dair anlatilan ikinci veya ucuncu sahislarin yaptigi degisik yorumlari, bizi bazen sevindirir ya da dehsete dusurur. Panikleriz, hatta korkariz! Bazilari bizi yasamimiz boyunca etkiler. Davranis ve dusuncelerimizde degisiklikler meydana getirir. Televizyonda uzmanlar genellikle gece yarisinda veya sonrasindaki programlarinda, din adamlari, psikiyatrlar, astroloji uzmanlari arasinda gecen tartismalarda gizemli olaylari bir sonuca ulastiramadan sona erdirirler. Seyircilerin kafalari karisir. Sonuc nedir? Bunun yaniti yoktur. Ama bir gercek vardir. Bu olaylar vukuu bulmustur. Yasanmistir. Bu kitapta kaleme aldigim olaylar samimi arkadaslarimin, yakinlarimin ve benim basimdan gecen gizemli hadiselerin bir manzumesidir.
Gecmis yasantimizda huzun ve ozlem beraberdir. Hatirladigimizda, anlatilmaz duygular kaplar icimizi. Zamana söz geciremedigimiz icin, bazen gozyasi olur. Yasadıgimiz kentin ana caddeleri, bulvarlari hizla gecilen yerleridir. Cok fazla özelligini bilmeyiz. Bir kac nirengi noktasini ancak bellegimizde tutariz. Sokaklar bizim hayat buldugumuz yerlerdir. Silinmez anilarimizi saklar.
Insan yasaminda devirler vardır. En ozeli de, "romantik devir" olarak adlandirdigim ve kisa süren, gelecege dair silinmez, kalici anilar olarak belleklerimizde sakli duranlardir. Asik olmak, siirler yazmak, ani defteri tutmak, hayaller kurmak, hulyalara dalmak... Hemen hemen her bireyin boyle yasanmis veya halen yasamakta oldugu anlar, ne de guzeldir! Bu safhayi gecirmis orta yas veya yasliliga erismisler, bu anlari hatirladikca moral kazanmakta ve o hatiralari birer hayat iksirine donusmektedir. Gençlerin ise icinde bulunduklari bu romantizm anlari, onlari celiskiler hatta kuskular icine dusurmekte, dalgalanmalara birakmakta, tam da izahi mumkun olmayan ruhsal inisler ve cikislarla deneyim sahibi olmalarini saglamaktadir. Iste! Tecrube kazanmanin ve bilinclenmenin ilk basamaklari bu "romantik devir"de olusmaktadir.
Koyde, kasabada, sehirlerde yasayan insan topluluklarini meydana getiren bireylerdir. Bunlari arac icinde, yaya olarak yururlerken, degisik mahallerde spor yaparken, bir binayi boyarken, markette alisveris yaparken ya da bir camide ibadet yaparken, bir apartmanin balkonunda vb. hallerde goruruz. Ya bakar geceriz. Ya da bu bireylerin olusturdugu kitleyi hic gormezden gelir, isimize bakariz. Eger kentte yasiyorsaniz, kalabaliklarin icindesiniz. Hangi biriyle iletisim kurup, taniyabilirsiniz? Mumkun degil...! Bunlarin bazilarinin hikayesini yazmaya karar verdim. Kitabin icindeki hikayeler; kalabaliklarin icindekilerinin hikayesidir. Yazarin daha once yayinlanmis Ekmek ve Ara Sokaklar kitaplarindaki tum hikayelerine ilave iki yeni hikaye eklenmis ve Elveda Soci adiyla tekrar basilmistir.
Kahvehane yoksa, insanlar¿n birbiriyle isti¿are, muhavere edecekleri önemli sosyalle¿me alan¿ndan biri kapanm¿¿ ve yok edilmi¿tir. Mahalle insanlar¿n¿ bir arada tutan, yak¿nlät¿ran mahallelik de haliyle ortadan kald¿r¿lm¿¿ olmaktad¿r.Ne oldu? Kent modern oldu..! Geni¿ caddenin iki taraf¿na yap¿lm¿¿ çok katl¿ apartmanlarda kimler oturur. Tan¿yan yok! ¿htiyaçlar¿ nedir? Bilen yok. Kald¿r¿mdan yüzleri somurtkan ya da ellerindeki mobil telefona bakarak, h¿zla, yan¿ndan geçenleri tan¿madan, selams¿z geçen gençler ve insanlar kent kalabal¿¿¿n aras¿nda kayboldu...!Onlarca y¿l al¿¿¿lm¿¿ yäam alan¿ olan kahvehane kapan¿nca kent büyüdü, modernle¿ti ama o mahallede insanl¿k, samimiyet, tan¿¿¿kl¿k, küçüldü hatta yok oldu. ¿nsan kendini yaln¿z, mahzun hissetti ve asabile¿ti. Psikiyatr ve ilaç müptelas¿ oldu.Sonuçta gelinen nokta bu oldu.
Tilmeld dig nyhedsbrevet og få gode tilbud og inspiration til din næste læsning.
Ved tilmelding accepterer du vores persondatapolitik.